11 Ekim 2022 Salı

ANTİK ROMALILARA SESLENİŞ

 

Şu “Sansür Yasası” münasebetiyle bu gün içimden Antik Romalılara seslenişim* geldi:

Ey Romalılar, Roma İmparatorluğunun yiğit yurttaşları**, dostlarım, tarihte nice iyi krallar, iyi imparatorlar yetiştirmiş siz yüce Roma halkı, hepinizi kalbimin olanca sevgisiyle  selamlarım.

Öncelikle hepiniz kölelerinizle bin yaşayın emi! Kölesiz bir yaşamın zorluklarını benden iyi kimse bilemez. Vaktiyle ne kölesiz günlerim olmuştu zaten yoktular!! Ama baş tanrı yüce Jüpiter’e şükürler olsun ki hepsini aşmayı bildim. Tabi Tanrıça Fauna’nın kehanetleri ve Tanrıça Fortuna’nın servet birikimime yardımları olmasaydı işim bi hayli zor olurdu herhalde.

Romalılar, dostlarım,

Biliyorsunuz yakın bir zamanda Roma’da senato ve konsül seçimleri olacak. Ortalıkta bir söylenti dolaşıyor, yok efendim neymiş güya bu seçimlere hile karışacakmış; şu olacakmış, bu olacakmış.. sakın ola ki ortalıkta dolaşan bu söylentilere kulak asmayın. Bunlar yalan!! Dış güçlerin yani baş düşmanımız Galyalıların uydurduğu söylentiler!! Benim olduğum yerde hile olmaz, olamaz!! Bu söylentileri yayan işbirlikçi hainleri biliyoruz, kamu güvenliğinden sorumlu 1.lejyon komutanımız boş durmadı gece gündü çalıştı isim isim tespit etti hepsini. Hatta içlerinde bu yalanları yaymak için ayda 100 gümüş sikke maaş alanlar bile varmış. Çoğu, Kılcus Baykemlus’un taraftarı. İçlerinde bazı senato üyeleri de var, onların da yargılanması ve ‘ejectio e senatu’ ( senatodan çıkarılma) cezasına çarptırılmaları için yüce yargı gereğini yapacak zaten ( aksi takdirde bir gece yarısı İmparatorluk kararı ile Büyük Roma'nın  doğu eyaletleri de olduğu yargıçlara hatırlatılır.) 

Romalılar, dostlarım, cengaverlerim!!

Şimdi bu abuk sabuk söylentileri ortaya atanlar seçim zamanı kim bilir neler uydururlar hakkımda. Benim, pardon Roma’nın yani, (Gerçi ‘ben’ demek Roma demek ya, neyse..) zayıflamasına yol açacak bu antidemokratik şaibeler ancak düşmanımız olan Galyalıları sevindirir en çok!! Asteriks ve Hoopsdediks diğer dört muhalif arkadaşlarıyla masaya oturmuş benim yıkılmamı dört gözle bekliyorlar. Onlara bu zevki tattırmayacağım ve henüz yıkılmadım hala Roma’ya hükmediyorum!! Pek yakında iktidarın yumruğu neymiş görecekler!!

Romalılar, dostlarım,

Bu tür haberleri çıkaran insanların ağızlarına doğudaki eyaletimizin başkenti olan Edessa’nın meşhur isot biberini süremeyeceğimize göre onlara en iyi cevabımız hazırlamakta olduğumuz ‘sansür (censura) yasası’ ile olacaktır. Öyle ulu orta yalan yanlış ağzına geleni söylemek, yalan haber üretmek yok artık! (Ben hariç desem mi acaba? Ne de olsa Romalılara sesleniyorum ya..). Suç varsa ceza da olacak; kimse cezasız kalamaz!! Bunların yüreklerine yeterince korku salmazsan bunlar adam olmaz, olamaz!! Yüce Jüpiter aşkına inanın bana, bunlar başka türlü yola gelmez; gelse, Agoradaki tüm dükkanlar senin!!

Güllük gülistanlık Roma’nın seçkin ve geçim sıkıntısı çekmeyen evlatları, dostlarım!!Siz yaşama değer patriciler!

Malumunuz şimdilik iktidardayım, senatoda ve tribünde çoğunluk bizde. Ama mesele İktidar olmakta değil iktidar kalabilmekte! Baksanıza kamu güvenliği kuvvetleri harekete geçmek için bir el işaretime bakıyor. Hakimler, savcılar, valiler, üst bürokratlar deseniz hepsi iki dudağımın arasında zaten, Roma halkının  haberleşme araçlarının tümü nerdeyse avucumun içinde. Tüm posta güvercinleri ağı denetimimiz altında, bilgimiz ve iznimiz dışında hiçbir güvercin uçamaz; ses dahi çıkaramaz; kafesinden dışarı çıkamaz! Anlayacağınız,  tüm Roma denetimim altında ve kudretli iktidarıma rıza göstermekte. Roma, benim!! Sıkıysa biri kalksın aksini söylesin! Yüce Jüpiter’e şükürler olsun; bu günleri de gördüm; daha ne olsun!. Kahinim hep söyler zaten, bahtım pek açık ve parlakmış zaten!. Ama bu günlerin yarınları da var. Yeterince uyanık olamazsam ve seçim sonuçları henüz açıklanmadan atı alan Po ovasını geçemezse sıkıntılı günler beni bekliyor olabilir. Onun için şu sıralar sık sık atları ve Po ovasını inceliyorum ve saraydaki kahinlerime danışıyorum. Takdir edersiniz ki Roma’yı beceriksiz yöneticilere bırakamam! Er ya da geç Po ovasını geçmeye elverişli atlar ve yetenekli at binicileri muhakkak bulunmalı.  Bu görev için Roma eyaletleri seferber olmalı. Eyalet valilerine şimdiden gerekli talimatları verdim ( emri desek daha uygun olurdu zira  imparator dediğin talimat değil ancak emir verir.).

Asil Romalılar, erdemli ve şerefli dostlarım,

Bildiğiniz gibi soyu ta Troyalı prens Aeneas’a dayanan ve sezaryan ile doğmuş olan Roma cumhuriyetin son diktatörü Jül Sezar’ın katlinden sonra yapılan konuşmalardan biri de hatip Çiçero’ya aitti. Çiçero (-zinhar ‘son eşkıya’ Koçero ile karıştırılmasın! Bir de ’ilk eşkıya’ var: hani şu yüce Roma’ya kafa tutan, zincirlerinden başka kaybedecekleri olmayan baldırı çıplakları ayaklandıran Spartakus denilen özgür ruhlu asi var ya iste o!) yaptığı bir konuşmasında: “sakın ola talihin sana verdiği bu dünyevi şeylerin gerçekte kendine ait olduğunu düşünme!” demiş. Çiçero ne kadar haklı; bir imparator için 'düşünmek' zaman kaybıdır. Ben zaten oldu olası öyle uzun boylu düşünmem, oldubitti yaparım. dünyevi şeyler ve meseleler karşısında esas itibariyle sadece şuna bakarım: 1-Bu benim için yani Roma için (ben demek Roma demekti ya, hatırlayın!)  gerekli mi yoksa gereksiz mi? 2- Bu benim için tehlikeli mi yoksa tehlikesiz mi? 3- Bu benim için yararlı mı yoksa yararsız mı? Yani bu, sonuç itibariyle benim çıkarlarıma uyar mı? Ne kadar basit ve kolay değil mi yönetmek.

Romalılar, cengaverlerim..

Benim gerçek servetim sizlersiniz; neyim varsa sizler sayesinde. Sizlerin kıymetini en iyi ben bilirim, ben!! Bizden önce sizlerin kıymetini bilen mi vardı sanki!? Beş iyi padişah yani imparator dışında kim sizin kıymetinizi bildi? Atını bile senatör ve konsül seçtiren zevk ve safahat düşkünü  zalim Caligula mı, annesini bile öldürten çılgın Nero mu? Yoksa kendisini Herkül sanıp ve aslan başı post giyip elinde sopasıyla ortalıkta dolaşan; arenada vahşi hayvanlarla  bir gladyatör gibi savaşan; senatörlere korku salan Commodus mu?  Ben bildim; ben!! Sadece ben!!

Bildiğiniz gibi İktidara  gelmemizle bütün bu baskı ve zalimlikler son buldu. Para bollaştı, hayatınız güzelleşti ve  Ordularımız Roma topraklarının dışına fetihler yaptı; imparatorluk sınırlarını genişletti.  Peki Nasıl yaptık bütün bunları? Asilerin dediği gibi bir takım ‘yetmez ama evetçi’ filozofun ve Galyalı dış güçlerin desteğiyle mi? hayır dostlarım,    tüm iktidarı tek elde toplayarak başardık bütün  bunları biz.  Tek elden ve tek adam yönetimi kötüymüş, ucubeymiş diyorlardı , hadi oradan pis mikroplar!! her şeyi bildiğim ve başarılı olduğum için düşmanlarım beni kıskanıyor ve  hazmedemiyor. Tabi bütün bunlar kolay olmadı ve iktidarım bir gecede kurulmadı. ekonomiden askeriyeye, sanattan ahlaka, hukuktan siyasete, yaşam tarzlarına kadar sosyal ve göksel hayatta ne varsa her şeyi kontrol altına almam gerekiyordu hamdolsun bunu yaptım. . Böylece zaman kaybı olmadan çok rahat ve kolay karar verip yönetebiliyorum. Önemli olan bu sistemi kurmaktı tabi. O yüzden Roma’yı kimselere vermem, veremem! Kurduğum düzeni kimselere yar etmem!! Saltanat tacını başkasının kafasında görmeye katiyen dayanamam!

Romalılar, canım dostlarım.

Jüpiter’in izniyle seçimleri kazanmamıza, şey yani seçimlerin huzuruna demek istemiştim, hizmet edecek olan bu sansür (cencura) yasasını zorlanmadan geçireceğiz Senatodan, zira oylamalar çok kolay oluyor, eskisi gibi değil artık. Kabul edenler, kabul etmeyenler diye Senato’da soruluyor ve her şey, yani geleceğiniz, sadece bu iki çift söze bakıyor, derken hoooop ‘kabul edilmiştir’ kararı çıkıyor ve oldu da bitti maşallah sansür yasası yasallaşıyor,

Romalılar, canlarım, cengaverlerim, masal da burada bitmiş diyecektim ama vaz geçtim; daha anlatacaklarım var:

Roma imparatorluğu içinde karşınıza oylama sürecinde aklınızı çelmek isteyen dahili ve harici düşmanlarınız çıkacaktır: yok İmparator çok uzun yıllar iktidardaymış da, artık çok yorgunmuş da.. artık kendini tüketmiş de.. Geçiniz bunları, bilakis bakın turp gibiyim; turp! Turp demişken, sahi bizden önce turp yoktu, turpu biz getirdik Yüce Roma topraklarına, biz! Anlıyor musunuz? bizden önce turp yoktu tarlalarda, Flaviapolis (şimdiki Kadirli) tarlalarına turpu biz ektik biz!! . Tahinli turp salatasını bilen mi vardı bizden önce, biz yaptık önce hatta üstüne biraz maydanoz bile doğradık; ve sumak serptik!! Sevgili Romalılar lütfen gerçekleri kimse canının istediği gibi çarpıtmasın! Buna izin vermeyin!

Sevgili Romalılar, geçim sıkıntısı nedir bilmeyenlerim!

Biliyorsunuz az önce ‘oylama’ çok kolay oluyor artık demiştim. Ama seçimlerin huzur içinde geçmesini istemeyen dış güçler ve onların içerdeki uzantıları daha şimdiden seçimleri karıştırmak için her çeşit yalan habere başvuracaktır. Hamdolsun biz patricilerin çıkarlarına bu güne kadar hiçbir halel getirmeden savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. Bunu hiçbir zaman saklamadık, biz bunun için varız ve iktidarız zaten!! Bir büyüme modeli olarak bir avuç patriciyi yani zengin ve soylu egemen üst sınıf mensuplarını pleblere  yani alt sınıfa, yoksul halk çoğunluğuna ezdirmeyeceğiz! Kanun kaçağı ve müesses nizam düşmanı asi Robin Hood gibi Patrici'den alıp Pleb'e vermeyeceğiz; bilakis Anti-Robin Hood olup; Pleb'den alıp Patrici'ye vereceğiz. Bu güne bu gün benim için boşuna ‘gelmiş geçmiş en büyük Patrici dostu’ denmiyor!

Ama bu, her ne kadar Gracchus kardeşler kadar olmasa da, pleblerden yana da kalbim çarpmıyor anlamına gelmez, yeniden seçildiğim takdirde pleblerin de  köle sahibi olmalarının önündeki tüm engelleri kaldıracağım. Patriçi-Pleb sınıf çelişkilerini uzlaştıran 12 Levha Kanunlarını tekrar yürürlüğe sokacağım. Borcunu 30 gün içinde ödeyemeyeni alacaklısının kölesi yapacağım. Sonra da onlara özgür yurttaş olma hakkı, seçme seçilme hakkı tanıyacağım. Daha ne yapayım?

Pleblerin, ücret almadan çalışan köleler gibi öylece kölelik sınırında çalışmalarına gönlümüz razı olmuyor elbette, yeniden seçildiğim takdirde hiç olmazsa kölelik sınırında ücret alanları vergiden kısmen muaf tutacağım. Köle sahibi patricilerden kölelerine karşı biraz daha hoş görülü olmalarını isteyeceğim. Ve onlara düşüncelerini ve taleplerini  ifade edebilmeleri için özgürce suya yazı yazma hakkı tanıyacağım. Aşırı olmamak kaydıyla  gökteki yıldızlara bakmalarına, hayal kurmalarına da izin vereceğim. Ayrıca; Rüşveti tek haneye düşüreceğim. Vergilere imparatorluk "insaf haddi" getireceğim. Faizi de sıfırlayacağım. Hatta ‘eksi faiz’ dönemini başlatacağım ve böylece yaşamı ucuzlatacağım. Roma halkının toplu halde olmamak kaydıyla ve suya sabuna dokunmadan sessiz yürümelerine bile bir şey demeyeceğim.  Çünkü bu toplu hareketler bir başladı mı bunlar çok ses getirir ve orman yangınları gibi önünü alamazsınız, yüce Jüpiter korusun, ya İmparatorluk sarayına kadar uzanırsa o yangınlar ben ne yaparım sonra.  O yüzden bu tür toplumsal yangınlar büyümeden hemen söndürülmelidir. Bu iş için henüz  gazlı söndürücüler ve  tazyikli sulu söndürücüler icat edilmemiş olduğundan Roma hamamlarındaki kova kova sular ve  isli kandiller ve tüm Roma lejyonları 7/24 alesta olmalıdır. 

Romalılar, dostlarım,

Patricilerle papaz olamam, nihayetinde ben de bir imparatorum ve imparatorluğumu düşünmek zorundayım. Gerçi ben bir cumhuriyetçi falan değilim ama ya beni de Cumhuriyetçi Sezar’a yaptıkları bir komplo ile alaşağı ederlerse?  Ya ben de Canımdan olursam..? Zira, hakkımda mütemadiyen iftira atıp söylenti çıkarıp duruyorlar... Yok neymiş efendim  Roma'yı sıcak para cenneti yapmışım, Roma'yı Neron değil; sıcak para yakmışmış.  az kazanandan çok çok kazanandan az vergi almak suretiyle kayıt dışı ekonomiyi azdırmışmışım... Barbar kavimlerin akınlarını teşvik etmişmişim... elimle çeşitli işaretler yaparak Paganlar karşında Hristiyan hizipleri kayırıyormuşum...   bu söylentileri çıkaranların   hepsi sahtekar, nankör ve  yalancı!! hatta vatan haini!!  Romayı elbette lir çalarak Neron yakmadı, bilakis Neron Romayı söndürmeye çalıştı ve benim bu Cumhuriyet  için neler yaptığım ortada işte. Roma Cumhuriyetinin  küçük gümüş sikkesi olan sestertius’u  kurucu imparatorumuz  yüce Augustus gibi nasıl büyütüp koca bronz sikke haline getirdiğime hepiniz tanıksınız. Gerçi büyük para kayıt dışılığı azdırır vergide kaçak yaratır derler ama olsun büyük büyüktür. ne de olsa ihtişamlıdır, etkileyicidir ve büyüklük Roma'ya yakışır.  

Sevgili Romalılar

Evet doğru Roma sıcak para cenneti oldu sayemde. Ne var bunda?!  Yok neymiş efendim hayat pahalıymış, işsizlik varmış , faiz sebep hayat pahalılığı sonuç değilmiş, 128 milyar sestertius'a ne olmuş; neredeymiş?.. ben ne bileyim, neredeyse oradadır! Bana öyle cevaplayamayacağım sorular sormayın. Önceden hazırlanmış sorularınıza ne oldu sizin; niye onları sormuyorsunuz? ne işsizliği kardeşim, ne yoksulluğu..?  bizden önce iş mi vardı; biz geldik iş ve istihdam yarattık.. Ya büyüdük diyorum büyüdük anlamıyor musun; ne yoksulluğu!? Şu Romanın eyalet sınırlarına bakmanız yeter, bir ucu Atlantik sahillerinde diğer ucu ta Asya içlerinde Akdeniz'i bir Roma gölü yaptık ve bolluk içindeyiz, ne ararsanız var şu Roma agoralarında,  daha ne istiyorsunuz nankörler!? Tüm özgürlükler sizleri bekliyor; koşun alın onları! Roma’da yasakçı ve baskıcı yönetimler artık gerilerde kaldı. Roma halkı özgür yaşamaya layık; ve yaşıyor zaten!

Romalılar, yurttaşlar, dostlarım.. dırdırıma katlananlarım..

Pleblere nazaran Patriciler daha çok büyümüş diyorsunuz elbette öyle olacak ey Romalılar, beş parmağın beşi bir mi? patricilerle plepleri bir tutamazsınız onlar patriçi yani varlıklı zengin sınıf, siz plebler ise halktan insanlarsınız, sınıfınızı bilin biraz.  Doğanın, şey yani tarihin kanunu bu! Bazıları karanlığa, yoksulluğa doğar, bazıları da, yani küçük bir azınlık, mutluluğa..  Plebler  hala neremiz büyüdü diye  soruyor? Ey vefasızlar, insafınız kurusun! Rakamlara bakın önce rakamlara.. isterseniz hazineden sorumlu Quaestor’luk makamına sorun, hazinenin bronz sikke dolu olduğunu söyleyecektir size. Keltlerin bize borç bronz sikke verdiği yalanına kanmayın. Keltin merhemi olsa önce kendi hazinelerine sürerdi. Ayrıca; Roma halkı halinden memnun olmasa hiç  Circus Maximus ve agora lebalep dolar mı? Gladyatör oyunlarında kendinden geçercesine çığlıklar atar mı?

Romalılar, cengaverlerim, dostlarım,

Biz hiç bir Roma yurttaşını faize ezdirmedik, hayat pahalıymış diyorlar olsun nasıl olsa her şeyin zamanla sonu yok mu bu gün pahalı olan hayat yarın ucuzlar hep böyle mi kalacak sanıyorsunuz? .Hem sonra Akademiyada ekonomi eğitimi almış olmama rağmen şu hayat pahalılığını bir türlü anlamış değilim doğrusu. Yahu nasıl oluyor da şu koskoca  hayat pahalı ya da ucuz olabiliyormuş, size de tuhaf gelmiyor mu? hem sonra pahalı ve ucuz ne demek? bir şey niye pahalı ve ucuz olabiliyor? Şu koskoca hayat kime yetmiyor da pahalı ve ucuz olabiliyor? Sonra bir de tutturmuşlar Roma işsizlik var diye. Ya sevgili Romalı kardeşlerim siz hiç Roma sokaklarında iş arayan bir Romalı gördünüz mü? Köleler ve proletariileri  diyorsanız  onların işi zaten belli: kölelik ve proletariilik... Peki  ama işsiz ne demek? iş arayanmış... iş arayan.. size de komik gelmiyor mu bu,  ya iş aranır mı hiç, çalışmak isteyene her yer de iş var; tembellik bunlarınkisi.. 

Romalı kardeşlerim, bu can sıkıcı konuları bir yana bırakalım sizlere hayırlı işlerden bahsedeyim biraz.  Bildiğiniz gibi yakın zamanda senato ve konsül seçimleri var. Bu seçimleri muhakkak kazanmam lazım anlıyor musunuz, muhakkak !! İnşallah Roma'yı İmparator Augustus döneminde olduğu  gibi  şaha kaldıracağım, şaha!! yeni koloniler yaratacağım; hatta bir gece ansızın Galya’ya girip şu asteriks bozuntularının güzelce ağzının payını vereceğim ve kiliselerinde boy göstereceğim. 

Romalılar, dostlarım..

Biliyorsunuz bizden önce beton yoktu, bizim iktidarımız döneminde beton icat oldu; betonu biz bulduk biz!! Ama beton icat olduğu için mertlik bozulmadı! Mertlik bizden önceki iktidarlar zamanda çoktan bozulmuştu zaten. Biz de iyi imparatorların üçüncüsü Hadrianus ve Titus Vespasianus gibi İmparatorluğumuzu bayındır yapıyoruz, yaptık zaten! Ama; Roma’yı kim ‘Güzel Roma’ yaptı sanıyorsunuz, tabi ki biz; biz yaptık! Bizden önce Roma güzel değildi. İmparatorluğumu hanlara, hamamlara, viyadüklere, köprülere, su kemerlerine, altı şeritli yollara boğdum. Gerçi üzerinden şimdilik atlı arabalarımız geçmese de bu ilerde geçmeyecek anlamına gelmez. Ama yurttaşlarım arasında bu köprüleri, yolları yapan kimi seçilmiş tüccarlara ayrıcalıklı davrandığıma dair halk arasında ileri geri konuşmalar oluyormuş, bunlara inanmayın, bunlar birliğimizi bozmak isteyen dış güç Galyalıların uydurmaları, fitneleridir. İşte biz bu yalan haberler için çıkarıyoruz şu sansür yasasını.

Romalılar, can dostlarım,

Ya bunlar da  nihayetinde sadece para-sever değil  Roma-sever  inşaatçılar, mühendis tüccarlar. İnşaatçı, elbette yollar, köprüler, toplu-evler, hanlar, hamamlar, su kanalları, vb. yapacak, ne var yani bunda?  Hem sonra adamın parası var mahiyetinde çalıştırdığı yüzlerce kölesi var, şusu var busu var, hatta bu konuda ticari codex'lerde nas var nas!! sana bana ne oluyor, elbette yapacak, köle emeğinden yararlanmasın da ne yapsın? Köle emeği harcanmadan öylece boşu boşuna beklesin daha mı iyi? İnsaf! ve insafınız kurusun!! Sizde hiç mi köleseverlik yok biraz? Köleyi çalıştırıyoruz daha ne istiyorsunuz yoksa adam sıkıntıdan patlasın; köleliğinden mi bezsin? Yok efendim neymiş, bu inşaatçı köle tüccarları benim yakınlarımmış, kayırılıyormuş.. falan filan.. .Ya kardeşim olur mu öyle şey hiç!? bütün bir Roma benim yakınım değil mi zaten? ey Romalılar, siz, parşömenlere yazılanlara ve söylenenlere kanmayın, çok şükür Roma Cumhuriyetinde senatoda bir çift sözüme bakan anlayışlı Cumhuriyetin yüce yargıçları ve savcıları var.  

Romanın asil evlatları! Romalılar!! Cengaverlerim!!

Biz ki vaktiyle Batı Akdeniz deniz ticaretini kendi denetiminde tutan egemen güc Kartaca’ya boyun eğmemiş Pön Savaşları sonucunda Akdenize hakim olmuş bir krallığın torunlarıyız. Ayrıca Actium deniz savası sırasında Mısır’a kaçan Kleopatra ve Antonianus gibi bozguncuları içimizden temizlemiş soylu bir Roma imparatorluğunun evlatlarıyız. 

Aziz Romalılar, yurttaşlarım, şerefli ve soylu patriciler.. Benim ağzı var dili yok; ayağı var sokak sokak yürümez  pleblerim,

Seslenişime son verirken, (köle ve proletariileri Roma’da adam yerine koymadığımızdan tabi ki  onlara seslenmiyoruz) hepinizin huzurunda belirtmek isterim ki sizleri kesinlikle kölesiz bırakmayacağım; ve dün olduğu gibi bu gün de imparatorluğun sınırlarını genişleterek serveti olanların servetine servet katacağım. Serveti olmayanları da servet sahibi yapacağım. Bu güne kadar sizler için yaptıklarıma bakarak bundan emin olabilirsiniz. Tanrılar tanrısı Jupiter ‘e emanet olun; tabi, söylemeye gerek yok; servet tanrıçası Fortuna ile kehanet tanrıçası Fauna da sizinle olsun!

*henüz şu sansür yasası çıkmamışken tarihteki Roma halkına sesleneyim dedim bilmem iyi yapmış mıyım?

**Romada iki tip yurttaş vardı: tüm haklardan yararlanan yönetici ve egemen sınıf olan patriciler ile bazı kısmi hakları olan plebler. Bunların dışında yurttaştan sayılmayan ve toplumun en dibinde bulunan köleler ile topluma tek katkısı çocuk doğurup nüfusu arttırmaktan ibaret olan proletarii denilen mülksüzler sınıfı vardı.