Güneş Kral XIV. Louis |
Bir zamanlar, Bourbon Hanedanlığı Fransa’sında, Güneş-Kral(Le Roi Soleil) olarak bilinen 14.Louis(lui) adında bir kral varmış. Bu kral daha
bacak kadar çocukken tahta çıkmış ve emekli olmayı düşünmeden 72 yıl tahtta kalmıştı.
Gel zaman git zaman Güneş-Kral tam
anlamıyla Versay Sarayı’nda saltanatına kurulunca saldırgan ve istilacı
politikalar izlemeye başlamış; ve Mutlak Monark olmuştu. Papanın Roma
Katolik Kilisesi egemenliğini yıkarak Fransa'nın milli Katolik kilisesini tesis
etmişti.
O tarihlerde Fransa’nın denetiminde olan Amerika’daki
Louisiana(Land of Louis) eyaletine kendi
ismine izafeten Lui’nin Ülkesi
anlamına gelen Louisiana adı verilmişti.
Güneş Kral, yemeğe düşkün bir
kraldı, öldüğünde midesinin normal insan midesinden iki kat büyük olduğu
görülmüştü.
Sarayındaki Türk banyosunda haftada birkaç kez yıkanmayı
severdi.
Kısa boylu(155m) olduğundan boyunu uzun(2m) göstersin diye
uzun topuklu ayakkabı ve peruk giyerdi. Sarayında toplam 1000’den fazla peruğu
ve 400’ü aşkın yatağı vardı.
Mitolojide, müziğin, güzel sanatların, şiirin, tıbbın, hastalıkların ve ışığın(güneş) tanrısı Apollon'u, kendine örnek almış; Versay Sarayını tanrı Apollon'un betimlemeleriyle süslemişti.
Apollon etkisiyle olsa gerek, bilim ve güzel sanatların gelişmesi için elverişli ortam
sağlamıştı.
Diş ağrılarından uzun yıllar çok çekmiş; ve bu diş ağrıları bazı dişçilik malzemelerinin gelişmesine vesile olmuş; ağız kokusu nedeniyle diplomatik görüşmelerini yaparken görevlileri hep belli bir mesafede tutmuştu..
Bütün gezegenler nasıl güneşin çevresinde dönüyorsa, 14 Lui,
bütün Saray ve Fransa halkının da kendi
çevresinde dönmesini istediğinden ona, ışık(Güneş) tanrısı Apollon'dan esinlenerek, Güneş-Kral denmişti.
Güneş-Kral için
EGEMENLİK, tanrının dışında hiçbir güç tarafından, hiçbir suretle,
sınırlanamaz, kısıtlanamaz; ve denetime
bağlı tutulamazdı. Güneş Kral için EGEMENLİK, halkını ve sarayı istediği gibi yönetmek; keyfi emir verebilmek; ve yasaklar koyabilmek;
ordu komutanlarını atamak; soylu sınıfın
siyasi gücünü etkisiz kılmak… yetkisiydi.
Güneş-Kral’ın EGEMENLİĞİ,
sürekliydi.. mutlaktı(zaman içinde hep
ayni kalır).. ve bölünemezdi..
Güneş -Kral, hiç
bir otorite ve iradeden emir almaz; istediği gibi yasa yapardı. İstediği gibi Yasa
yapmasının yanı sıra, istediği adaleti de dağıtırdı. Savaş çıkarmaya, barış yapmaya karar
veren, yine, bir ve tek otorite Güneş Kral’dı. Güneş-Kral için, tek
başına para basmak, vergi koymak, memurları atamak.. hep egemenliğin
ifadesiydi.
Hasılı; bütün İKTİDAR
GÜNEŞ-KRAL’da toplanmış olduğundan, EGEMENLİK, KAYITSIZ ŞARTSIZ
GÜNEŞ-KRAL’INDI. BİR VE TEK EGEMEN GÜÇ,
GÜNEŞ-KRAL’DI. O yüzden her vesileyle DEVLET BENİM… DEVLET DEMEK BEN
DEMEK …diye bağırarak şatafatlı Versay sarayını sesiyle inletirdi..
Fransız ozan Jacques
Prevert( 1900-1977) L’eclipse(güneş tutulması) adlı
şiirinde bakın nasıl hikaye etmişti
XIV.Louis’i
Louis XIV qu’on appelait aussi le Roi Soleil/
etait souvant assis
sur une chaise percee/
vers la fin son regne/
une nuit ou il faisait tres sombre/
le Roi Soleil se leva
de son lit/
alla s’asseoir sur sa chaise/
et disparut.
Güneş-Kral XIV. Lui
sonlarına doğru Saltanatının
Sık sık oturur olmuştu bir
lazımlığa
Çok karanlık bir gecede
Kalktı yatağından gene
Güneş-Kral
Gitti oturdu
lazımlığına
Ve sırra kadem bastı.
Güneş-Kral 1638-1715 tarihlerinde yaşamıştı.
Yıl 2017… Türkiye topraklarındayız.. Anadolu topraklarında Mustafa
Kemal’in önderliğinde İstiklal Savaşı’yla saltanatı yıkarak Cumhuriyeti kuralı
nerdeyse 94 yıl geçmiş..Ve biz şimdi, Anayasamızı değiştirme teklifiyle istiklal
savaşımızla kurduğumuz Cumhuriyetimizi yıkarak yeniden Güneş-Kral günlerine, yani, saltanat ve
hilafet günlerine geri dönmek istiyoruz.
Olacak iş mi bu!?
EGEMENLİĞİN KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİN olduğu bir sosyal(sınıfsal) düzenden, egemenliğin bir ve tek adamın tasarrufuna ve yönetimine verildiği bir sosyal(sınıfsal) düzene geçmek tarihin medeniyet tekerleğini geri çevirmek değil midir?
Kral, imparator, prens, kağan, hakan, şah, emir, padişah..gibi
bir hükümdarın devlet başkanı olduğu monarşiye dayalı devlet yönetimleri 5000
yıl kadar sürmüştü. İnsanlık, onca kanlı mücadelelerden sonra monarşilerden gelip anayasalı
cumhuriyet dönemlerine ulaşmışken şimdi yeniden, toplumu gerisin geri 5000 yıl öncesine
götürmenin tarihteki karşılığı ve anlamı, olsa olsa, düpedüz gericiliktir; ve uygarlık düşmanlığıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder