26 Ocak 2010 Salı

4C' YE KARŞI TEKEL İŞÇİLERİNİN MÜCADELESİ İDEOLOJİKMİŞ

Deniliyor ki Tekel işçilerinin Türkiye'yi birleştiren mücadelesi ideolojikmiş..! Kim diyor bunu ? Başta Başbakan... Peki; Başbakan kim ? Şu ana kadar çıkıp : "hayır; ben, denildiği gibi BOP Eşbaşkanlarından biri olduğumu ve bu görevi yaptığımı 33 kez haykıran birisi değilim; ve yanılıyorsunuz; ben ABD emperyalizminin proje görevlisimiyim ki anayasada yazmıyan BOP eşbaşkanlığı görevini icra edeyim" diye bir açıklama yap(a)mayan bir kimse.

Hadi çıksın "bana iftira atıyorlar" desin; "bir Başbakan böyle konuşur mu?" desin; diyemiyor ama.. Demek ki; hala, Anayasamızda böyle bir görev tarifi olmadığı halde, BOP eşbaşkanı olarak, Amerikan yönetiminin hizmetinde olduğunu açık-seçik ifade etmek suretiyle anayasayı ihlal etmekte bir beis görmüyor. Peki; bir başbakanın BOP eşbaşkanı olarak anayasayı çiğnemiş olması yeterince ideolojik değil mi ?

Başka ne demiş Başbakan..?   "Bu hazineyi ben işçiye soydurmam..!" Başka..? "Ayakların başları yönettiği yerde kıyamet kopar" Başka .?  "Bana bu işçiler fazla gelmeye başladı; 4C kapsamında gel sana iş verelim." Bütün bunlar yeterince ideolojik değil mi ?

Roman yazarı Yakup Kadri diyor ki: "Demokrasi ne demek ? Demokrasi sınıflar arasında dengeyi sağlayan rejim değil mi ? Demokrasi, burjuvazinin iradesini(milli irade) hakim kılma davasıdır" Yakup Kadri böyle diyor.. Demokrasinin de bal gibi ideolojik ve sınıfsal olduğunu söylüyor yani...

Zorlu Sermayesi'nin sahibi Ahmet ZORLU ne diyor peki ? "Çalışma hevesimiz kalmadı; çünkü para kazanamıyoruz" para ve para kazanmanın kendisi yeterince ideolojik değil mi? Büyük patronlar için  Para kazanmak, kar etmek; sermaye birikimi sağlamak demektir. Peki nasıl kar edersin, ancak ücretle çalıştırdığın işçiyi sömürerek, onun ödenmemiş emeğine el koyarak yani..

Peki; 8 senedir tekelde çalışan işçi ne diyor ? "8 senedir çalışıyorum 4000 lira borcum var 4 cocuğum ile geçinemiyoruz. Patronların sendikası var; patronlar kendi haklarını arıyorlar da işçiler hak arayınca, sendikalı olmak isteyince niye buna karşı oluyorlar ?" 

Bütün bunlar ideolojik değil mi ?

"Ne egemen ideolojiler gördüm zaten  yoktular" mı diyeceğiz şimdi. Bilakis vardılar; hem de ideolojik olarak! Egemen sınıfın çıkarlarını koruyup kollamak ideolojin ta kendisidir.

Sen önce, kamuda daimi kadroda çalışan 12 000 tekel işçisinin iş yerlerini kapat; sonra da adilane bir şeymiş gibi, kıdem ve ihbar tazminatlarını vererek iş akidlerini fesih et; ve Hükümet olarak, iş akdini bozma hakkını kötüye kullan; sonra da tekel işçilerini kazanılmış özlük haklarından mahrum bırakarak 4C acayipliğiyle 10 ay süreyle geçici personel statüsünde güvencesiz çalıştır. Bu ucube uygulamayı yaparken ideolojik olmuyorsun da "özlük haklarımızla birlikte kamu kurumlarına nakledilmek istiyoruz" diyen 12 000 tekel işçisi ideolojik oluyor; öyle mi..!? 

Hem sonra ne var yani şu "ideolojik" olmada.. Sınıflı toplumda yaşıyorsan yani ücretli çalışma düzeninin bireyiysen; emek gücün ücrete tabiyse elbette "ideolojik" olacaksın. Makul ve mantıklı olan ideolojik olmaktır zaten. Sınıflı toplumun egemen olan  tarafı egemenliğini mutlak kılmak için  sosyal hayatı kendi çıkar ve ihtiyaçlarına göre düzenlemeye ve örgütlemeye başladığı an ideoloji de başlamış demektir. Egemen güç (burjuvazi), kendine göre ve kendi için fikirler, değerler ve kurumlar üretir. Bunlarla toplumu sistematize eder; düzenler. Toplum üyeleri olan bireyler de sosyal gerçeği bu fikirler, değerler ve kurumlar aracılığıyla algılar; kavrar. Bireylerin Gerçek diye kabul ettiği aslında ideolojik olan gerçektir artık. yani çarpıtılmış; bozulmuş gerçeklikler.. Tıpkı; prizmadan kırılarak yansıyan ışık gibi, sosyal gerçekler de daima sınıf ve ideoloji prizmasından geçerek yansırlar ve topluma mal olurlar. İdeolojinin işlevi sınıf sömürüsünü ve sınıf savaşımını gizlemektir. Öyleyse; aslolan, ideolojilerin sınıf sömürüsünü ve sınıf çelişkisini  gizleme aracı ve biçimi olduğunun farkına varmak  ve bilimsel gerçeğe ulaşmaktır. Sosyal hayat meselelerinde ve çözümünde  ideolojik ve siyasal olmayan bir akıl bulamazsınız. Çünkü; sosyal hayat bizatihi ideolojik ve siyasaldır; ve insanlar ideolojik ve siyasal bir ortama doğarlar. İşte bu yüzden;  Siyasal İktidar  mücadelesinin tarafları ve kuvvetleri ideolojik olmak zorundadırlar.   

40 gündür Ankara'nın -10 derece soğuğunda naylon çadırlarda ahşap kasaları yakarak ısınan; mücadelesini sürdüren; Adıyaman, Samsun, Tokat, İzmir, Tekirdağ, Hatay, Aydın, İstanbul Cevizli'den gelip Ankara'nın Abdi İpekçi parkında Türkiyeyi aydınlatacak ve birleştirecek örgütlü direnişin meşalesini yakan Tekel İşçileri, başbakana inat, işçi sınıfını ve emekten yana mücadele edenleri, "milli iradeyi"   temsil etsin diye 'İktidar olmaya' çağırıyor.

Şimdi, var mısınız ideolojik olmaya ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder