31 Ocak 2010 Pazar

"DİREN ! EY KALBİM"

Ankarada yağmura ve soğuğa aldırmadan, 48 gündür özlük haklarını almak için halka nasıl mücadele edilebileceğini gösteren tekel işçileri ÖZKAN MERT'in şiirindeki gibi "diren ! ey kalbim" diyor..
"demek ki yapabilirmişsiniz..."

"Diren! Ey kalbim
Diren! Hayasızlığa
Namussuzluğa
Diren! Kötüye
Çirkine, yanlışa
Diren! Yenilme

Ne güzeldir yaşamak
Bir ırmak gibi coşkunca
Dağların üzerinde yürümek
Bulutlara değdirmek başımızı
Sıcacık ak bir somun
Koltuğumuzun altında
Kırlara çıkmak
Karışmak insanların arasına
Milyonların arasına.

Ben öylesine severim
Savaşmayı ve sevişmeyi
Anlatmayı insanlara
Durmadan, bıkmadan anlatmayı.
Çiçekler nasıl fışkırır dallarda
Balıklar nasıl yavrular
Bir çocuk ki nasıl açar
Gözlerini dünyaya
İşte ben öyle yaşamak isterim
Bir tren rayların üzerinden
Nasıl kayar gider
Öyle yaşamak isterim.


Cesurum Ey hayat
Cesurum Ey namussuzlar
Genç bir yürekle
Karşı çıkıyorum dünyaya
Eskimiş potinlerim benim
Güveniyorum sizlere.
Büyük bir coşkuyla
Yürüyorum sokaklarda
Yumruklarım sıkılı
Türkü söylüyorum haykırarak
Haykırarak yaşıyorum.

Diren! Ey kalbim
Diren! Yenilme
Sen benim silahımsın
Aşkımsın.

Yollarda yaprak döküntüleri
Çocuk ölüleri
Ve göğsümüzde
Bir kefen olarak taşıdığımız
Bahar.
Kuşlar uçardı
Tarhana kokularının
Göğe yayıldığı
Küçücük evlerin üzerinden
İnsanlar ağlardı durmadan
Sokaklar kıpkırmızı olurdu
Kahır ve acıdan.

Ve insanın
Etine sokulmuş
Bir bıçaktır
Artık
Yaşamak
Yaşamak.

Diren! Ey kalbim
Diren! Yenilme
Sen benim silahımsın
Aşkımsın

Güzel bir dünya için yavrum
Sıcacık ak bir somun için
Tertemiz sevdalarımız için
Direnmeliyiz!
Direnmeliyiz!

Cesurum Ey hayat
Cesurum Ey namussuzlar
Dağ gibi bir sevda bitti
Birer çocuk mezarı artık
Toprak damlı küçücük evler
Ve bir dal kadar
İncecik bedenleri
Bombalanıyor genç insanların
Dünyanın her yerinde.
Benim tek sevdam devrim
Kaynar bir su gibisin içimde
Çiçeklenmiş taptaze bir fidansın
Yaşanmamış güzel günlerimsin.

Diren! Ey kalbim
Diren! Yenilme
Sen benim silahımsın
Aşkımsın"
ÖZKAN MERT




Mayıs Çalkantıları

1.

-Kim topladı bizi Dünya'ya?
Bir sorudur bu
Bir menekşeyle çarpışmaya benzer.

Ey! Artık
Gençliğimin yanlış bir yanıtı olan
Kırlar. Ezberimdesiniz.

2.

Herkes bir kenti yığabilir
Kalbinin önüne. Bir akarsu olur
Sevgilisinin sıcak çukurluklarında.

İstediğin yerden geçir acılarını
İçtiğimiz: Bulut renkli rakı
Adresimiz: Dünya'dır.

3.

Memelerini çarptın bana
Sonra gül kokularını. Ne güzel!
Bir Cumhuriyet yaptın aşkımızı.

Peki! Neyi taşıyabilirsek o'nu taşıyalım
Yarına. Bir ırmağı iliştireyim saçlarına.
Kırmızı dudaklarınla bir üzüm gibi ez beni.

4.

Filinta gibi bir hüzünle resmedilmişse
Kalbin. Akasyalarla kuşatılmışsa:
-Yanlış yanıtı nedir aşkın?

Ey! Yaz çılgınlıkları, lodoslar
Kanayan gençliğim... Gece güneşinin altında
Negatif bir fotoğraf hayatım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder