10 Mayıs 2021 Pazartesi

DENİZ GEZMİŞ'LERİN YOLU

 




"Ey yolcu, yol yoktur, yolu sen yaparsın

Yol senin ayak izlerindir

Başka bir şey sanma

Ey yolcu yol yoktur 

Yol yürüdükçe yol olur.

Ey Yolcu yol diye bir şey 

Yalnızca geminin köpükleri denizde.. "   Antonio Machado

68'li Deniz Gezmişler de bir "yol" açmışlardı yürüye yürüye.. umutlu, fedakar, cesur ve erdemli bir yol.. Mustafa Kemal Atatürk'ün yoluydu bu: Emperyalizmin karşısında mazlum milletlerin yanında tam bağımsız çağdaş Türkiye yolu. Bu yol, din, ırk, mezhep, etnik yapı ayrımı gözetmeden Türkiye'yi aydınlık geleceklere ve emekçi halk iktidarlarına taşıyacak olan bir yoldu.

Sömürüsüz, baskısız, hakça bir düzen özlemiydi bu.

Bu yolda donup kalmak yoktu; sürekli yürüyüş halinde olmak vardı. Çok çalışılacak, her alanda üretken, verimli olunacak ve halkın yanında durulacak; ve nihayetinde emperyalist sistemin bir parçası olmaktan kurtulup kapitalist sömürü ve baskı düzeni davrimci inkara uğratılacaktı.

Bu yolda bencilliklere, şahsi çıkarlara, para pul; mal-mülk düşkünlüklerine yer yoktu. Paylaşımcı ve dayanışmacıydı bu yol.

Deniz'lerin o büyük yürüyüşü bu gün de devam ediyor. Amerikan emperyalizminin hala vatanımızda gözü var. (emperyalizm bu; göz koymadığı bir ülke yok!) Etnik bölücülük, yobaz gericilik Batı emperyalizminin emrinde görevlerini yapmaya hazır.

Kapitalist iktisadın prangaları sosyal düzenimizi ve akıllarımızı tutsak etmiş.. Üretken Türkiye'yi bir türlü yaratamıyoruz; üretimi bir bütün olarak toplumsal ihtiyaçlarımıza göre düzenleyemiyoruz. Borç, işsizlik, hayat pahalılığı almış başını gitmiş. Şu Covid -19 aşılarımızı bile doğru dürüst yapamadık. Türkiye'nin birikimlerini ve kaynaklarını har vurup harman savurduk. 

Hala "zenginleri severim ben" politikaları izleniyor. İşçi sınıfı desen suskun ve olay karşısında görüş bildirmiyor. Sendikalar sadece üç kuruş peşinde.. Devlet yönetiminde bir kuralsızlık ve keyfilik hakim. Şu Tek Adam Yönetimi bize göre değil zaten; bizim bir Meclis geleneğimiz vardı. Onu yeniden tesis etmemiz lazım. Sayıştay doğru dürüst görevini yapamıyor. Yüksek yargı iktidarın ağzına bakıyor. Ne bileyim daha söylenecek çok şey var ama uzatmayayım.. Hasılı kötü yönetiliyoruz. Eğer emekçi halk sınıfları halinden memnun değilse kötü yönetiliyoruz demektir. o Yüzden şimdi daha gür bir sesle "kahrolsun emperyalizm yaşasın ikinci kuvva-yı milliye ve emekten yana iktidar mücadelemiz" deme vaktidir. 

Bu düşüncele Deniz Gezmişleri minnet ve şükranla anıyorum. Göreceksiniz; bir gün bütün yollar Denizlere çıkacaktır. Sadece, Denizlerden yana rüzgarları toplamasını bilelim. Reşat Fuat Baraner'in dediği gibi, yeter ki, toplumumuzun (halkımızın, milletimizin) tüm olarak menfaatlerini temsil eden anti-emperyalist ve anti feodal mücadelede birleşmesini bilelim. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder