5 Ekim 2018 Cuma

HARİKALAR DİYARI MEKSİKADAN ANILAR -2-




Yetti gayri; Aztek mitolojisinde ölüler dünyası Mictlan’ın efendisi ölüm tanrısı Mictlantecuhtli ile Tenochtitlan ayin alanındaki "kuru kafa duvarı" (Tzompantli) sizin olsun!! “Zilli Yanak” Ay Tanrıçası Coyolxauhqui(Koyolşahki) in monoliti de.. Ben Meksiko city’nin arka sokaklarında  ve Batıl İnaçlar Çarşısı (Mercado Sonora)’ da hayatın içine karışmaya gidiyorum, beni seven arkamdan gelsin. 


 

Yolumuzun üstünde gözümüze ilk çarpan şeyler, seyyar satıcılar, tabelasız dükkanlar, Mahmut Paşa esnafı, birbiriyle rekabet halindeki WC ilanları.. Ama bu WC’ler sizin bildiğiniz türden hacet giderme yerleri değilmiş; merakımızı gülümseyerek yanıtlayan Meksikalı bir amcaya   göre,   eğer yanlış anlamadıysak, insanın diğer temel  hacetini, yani seks hacetini   giderme mekanlarıymış bu WC’ler..Yani yolda “sekssin” geldiyse gidip yapıyormuşsun hemen



 



Meksika City sokaklarında bir seyyar satıcının mısır tezgahı



Mezoamerikan uygarlıkların kutsal bitkisi, mısırmış. Ve ekonominin can damarı mısır tarımıymış.. Güzel bir Tanrıçası da olan  kutsal bitki mısırın  binlerce yıldan beri tarımı yapılmaktaymış.. Mısırın anavatanı Meksika’ymış ve mısır, buradan dünyanın her yanına dağılmış. Meksika’da yapılan arkeolojik kazılarda 7000 yıl öncesine ait mısır bitkisi kalıntılarına rastlanmış.. 



Mezoamerikan uygarlıklarının damak tadında, mısırın, fasulyenin, kabağın, biberin, soğan ve domates türlerinin, tatlı patatesin, avokadonun, protein kaynağı amarant’ın, kakaonun, vanilyanın,  kimi kaktüs çeşitlerinin, acı sosların,  ve tanrı iksiri pulke’nin .. vazgeçelmez bir yeri varmış...  Mısır günümüzde de,  tüketimi yaygın olan bir bitki. Kimi zaman bazı  kriz ve çatışmaların  kaynağı da olsa sokakta yaygın bir tüketimi var.. 

Meksiko City’de Soçimilko (Xochimilco) kanallarında tekne  gezimiz sırasında 20 pezo karşılığında şu “kutsal mısır”ın tadına bir bakalım demiştik de  yüce Mısır tanrıçasının gazabına uğramıştık! 

halk ulaşım aracı


bu hanımlar neyi bekliyor acaba?
Meksikalı  hanımlar, kadın kuaförüne gider  gibi,  OHAL valisinden izin almadan toplu halde kaş -göz ve  manikür pedikür dedikleri tırnak bakımı yaptırma dükkanlarına gidebiliyor.. İlginç olanı, bu dükkanlar pazar yeri gibi ortalık yerde bulunuyor olması. Gelen geçen herkes seyredebiliyor;  ve bizim gibi meraklılar da bu hanımlar burada ne yapıyorlar diye sorabiliyor.


fazla dipten almayın lütfen
Bir de fiyat tarifesini versek iyi olacak: Fiyatlardaki $ sizi yanıltmasın, USD değil; Meksika pezosu simgesi "$".. ilerdeki fasıllarda Meksika $(pezosu)'nun öyküsünü anlatacağız.


     


İşte; Batıl İnançlar  Çarşısı( Mercado Sonora) göründü!






Batıl İnaçlar Pazarı, kocakarı ya da cadı pazarı da diyebilirsiniz-, kimilerine göre ıvır zıvır, çerçöp pazarı da olsa aslınd kendine özgü bir yer. Bu pazarda, aşk dahil her derde deva kocakarı iksirleri ve acı çeken ruhları dinlendiren; ve bazı arzuları tatmin eden bitkisel büyü tozları ve şurupları.. kurutulmuş hayvan uzuvları, muhtelif dini azizlerin tasvirleri ve ikonları, "Ölüler Günü" (Dia de Los Muertos) dekoru kuru kafalar; şık giyimli kadın iskeletleri(La Catrina), çeşitli satirik objeler.. şans ve tılsım takıları.. otantik kıyafetler.. bir takım ilginç obeler..  daha neler neler bulabilirsiniz. Örneğin kıskançlık nedeniyle sevgilinizle aranıza kara kedi mi girdi hemen kıskançlık giderici bir çay alabilirsiniz.





Ya da ne bileyim, tutkulu bir aşk için mumlar; veya başarılı bir iş görüşmesi ve ziyaretini garantiye almak için sabun; hatta aptallar için bir woodoo bebek bile satın alabilirsiniz bu pazarda. Yeter ki siz ne ye ihtiyacınız olduğunu; ve ne istediğinizi bilin; ve çekinmeden derdinizi söyleyin.

Dedim ya, Batıl İnançlar Pazarı'nda her derdin çözümü var. Sadece;  baskı ve sömürü düzenini değiştirecek olan “Devrim İksirini “ satmıyorlar!

"kocakarı çarşısı"  (mercado sonora)


Batıl İnançlar Çarşısı ( Mercado Sonora)

Batıl İnançlar ya da "Kocakarı" çarşısından elimiz boş çıktık. Çarşının bir yerlerinde "Ölmüşler Günü" ( Dia de Los Muertos)  için çeşitli malzemeler satılıyordu, peki ama  “Ölü(ler) Günü/ Ölmüşler Günü ” de neyin nesiydi ? 


Kökleri Mezoamerikan uygarlıklarına kadar giden ve her yıl 31 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında kutlanan Ölüler Günü, Meksikalıların, dünyadan göçüp gitmiş olan  aile üyelerini, sevilen yakınlarını hatırlama, anma, onurlandırma ve onlarla buluşma günüymüş. Ancak; Meksikalı için ölmüşler ile buluşma kasvetli  bir matem havası içinde  olmaz; bilakis; bir şenlik ve bayram gibi olurmuş. 

Meksikalı, ölüler/ölmüşler  gününde, artık rahmetli olmuş sevdiklerinin ruhlarının ailelerini ziyaret ettiklerini; onlarla dolu dolu bir gün geçirdiklerine inanırlarmış. Eğer gelen ziyaretçi ruh, Angelitos denen bebeğin ya da çocuğun ruhuysa 31 Ekim gece yarısı gelir bütün gün boyunca ailesiyle birlikte kalırmış. Yok eğer gelen ruh yetişkin birine ait bir ruh ise  o zaman da 1 Kasım ile 2 Kasım arasında ziyaretini yaparmış ailesine.



Ölü(ler) Gününde mezarlıklara gidilir, mezarlar güzelce süslenir, evde veya meydanlarda ölülerin ruhu için “ofrendas” denilen   özenle hazırlanmış, süslenmiş sunaklar yapılırmış. Bu sunaklara eğlenceli, komik kurukafalar, oyuncak tabutlar konur; ölümü hatırlatan kuru kafalardan dekorlar yapılır. Kokusu, tadı, lezzetiyle ölmüşlerin ruhunu tatmin edecek çörekler ve özel  yiyecekler  konurmuş.. 

Düşünsenize bir kez, dünyayı terk edip gitmişsiniz ve epeydir de dünyada yoksunuz ve bir daha da dünya gelecek haliniz yok!  ve  sevdikleriniz, yakınlarınız siz unutmamış ve sizin için özenerek bir hazırlık yapmış; sizi bir iki günlüğüne sevdiklerinizle  yaşamaya davet ediyor.. Ölmüşlerin yerinde siz olsaydınız(gerçi er ya da geç ölmüşler alemine gideceğiz ya..)  ne yapardınız? her halde özlem ve sabırsızlıkla o özel günün bekler; daveti kabul ederdiniz değil mi? 

Felekten iki gün çalacaksınız ve gönlünüze göre sevdiklerinizle birlikte olup yaşayacaksınız! Keşke gerçek olsa.. ama güzel bir gelenek..




Tabi; o iki günde yeniden dünyaya alıştıktan sonra kim geri dönüp  o dipsiz karanlık çukura girmek ister, orası da ayrı bir mesele. 





 


Meksikalı için "yaşam", Meksikalı ozan Gorostiza'nın dediği gibi, " sonu olmayan bir ölüm" demekmiş. Hegel diyalektiğindeki olumsuzlama 'nın  gücü gibi, ölüm (olumsuzlayıcı güç) de, kendini sonsuz sonlu yaşamların dolayımı ile  sonsuz ve kalıcı kılar. Olumsuzlama 'nın  gücü karşısında hiç bir güç duramaz, kendi varlığını koruyamaz. Yaşam ya da nesnel gerçeklik, olumsuzlamanın gücü sayesinde sürekli olarak yeniden üretilir ve belirlenir. Yaşam, ölümün avuntusudur, o sonu olmayan ve hiç yorulmayan doyumsuz obur kursak ölümün..

İşte o yüzden "yaşam, sonu olmayan bir ölümdür". Meksikalı gündelik yaşantısında geleneksel olarak ölüm ile iç içedir ve ölüme omuz silkerek yaşar gider..


İspanyol sömürgesi öncesi Meksika'da  ölmüşlerin ruhlarına sunulan bazı meyve ve sebzeler..

Meksika’da her yıl 2 Kasım gecesinde de, canlılar, ölüleri davet edermiş. O gece ölülerin, canlılar gibi davranma hakkı varmış. Ölüler, canlıymış gibi, giyinip, yiyip içip dans eder; yakınlarıyla ilgili dedikodu dahi yapabilirmiş.Sabaha doğru, canlılar alemine iyice alıştıktan için olsa gerek,  ısrarla canlı numarası yapıp  mezarlarına girmemek için mezarlıkta köşe bucak saklanırmış.. Ama bir kez  şafak söktü mü, hepsi, “canlı azınlık” tarafından çoğunluktaki ölüler alemine gerisin geri süpürülür; ve bu dünyadaki bir gecelik “canlı” saltanatlarına  ve rüya alemlerine son verilirmiş.  Ancak hala mezarına girmemekte ısrar edenler olursa bu kez, kolluk kuvvetlerince zor kullanılarak gözleri morartılır öyle mezarlarına  sokulurmuş:

gözleri morartılmış iki kafadar mezar kaçkını       
                                           

Bakın; Diego Rivera  "Ölmüşler Günü" nü nasıl resmetmiş Eğitim Bakanlığı binasındaki duvara



ölmüşler günü vesilesiyle gecikmiş bir aşk ilanı
                                        
“Ölüler Günü” ve 12 yaşındaki Miguel’in “Ölüler Şehri” macerasını  anlatan çizgi film COCO’ yu  izleyebilirsiniz :https://www.altyazilifilmizle.biz/koko-coco-izle.html

Ölmüşlerin ruhu şerefine yapılan kutlama ve şenliklerde(Ölüler Gününde) kullanılan bazı kavramların karşılığı da şöyleymiş:

1- ALTAR.. Ofrenda ya da Offering de denilen Altar, Ölüler Günü'nde sevdiklerimizin ruhu için evde, okulda, iş yerlerinde, kamu binalarında, meydanlarda.. hazırlanan ve içine meyve, sebze, çeşitli yiyecekler, mumlar, eğlenceli komik kuru kafalar, oyuncak tabutlar, lezzetli çörekler, hasılı merhumun ruhunun  canının çektiği özel şeylerin  konduğu kutsal sunak.

2- ANGELİTOS.. daha çocukluğuna ve bebekliğine doyamadan çok erken yaşta dünyadan göçüp gidenler. Bunlar, ölmüşler gününün ilk ziyaretçileridir.

3- CALACA.. Meksika argosunda iskelet demektir. Calaca, Ölüler Günü süslemesinde belirgin bir figürüdür. Kimi zaman da ölümü  kadın biçiminde karakterize etmede kullanılır. Hadi; yeri gelmişken Amparo Ochoa'dan bir 'cancion popular' dinleyelim:  "La Calaca"  https://www.youtube.com/watch?v=VPz5nQPHvhU&index=6&list=RDhlGtOv-QEQQ




Zapatista


4- CALAVERA.. Kafatasına verilen isim, küçüklerine de CALAVERİTA deniliyor. Calavera'lar genellikle merhumun ismi alınlarına yazılı halde Altar'a konur.



5- La CATRİNA..  Sosyetik giyimli kadın iskeleti figürü.. Catrina da Calaca gibi ölüler günü süslemesinde ve kutlamalarında belirgin bir figürdür. Yaratıcısı Jose Guadalup Possada ( 1852-1913 ). Possada,  La Catrina ile sosyal-politik taşlama geleneğinde unutulmaz bir figür yaratmıştır. Possada, satirik ve kara mizah karikatürleri ve siyasal taşlamaları ile  Meksikalının gündelik yaşantısını satirize etmiş; burjuva toplumunu ve egemen sınıfları tiye almış; diktatör Porfirio Diaz ile mücadele etmiştir. Bu yüzünden de başı beladan kurtulmamış; bir çok kez hapisleri boylamıştır. Possada, devrimci ve ilerici bir kara-mizah ustasıdır. Possada yoksulluk içerisinde ölmüş mezarı bilinmeyen bir yere gömülmüştür. Ancak yıllar sonra bir halk sanatçısı olarak değeri anlaşılmış milli ve uluslar arası bir sanatçı olarak kabul görmüştür. Bu gün onun eserleri ve kuru kafaları Meksika folklorunda ve kültüründe önemli yerini hala korumaktadır.

6- CEMPASUCHİL.. Altar ve mezar süslemesinde kullanılan ölüm çiçeği.. Etkili kokusu ile ölülerin ruhunu cezbederek  ölüler gününe davet ettiği söylenir.

7- COMPARSA.. Karnaval ve festivallerde giyilen kostüm

8- COPAL..  Nahuatl dilinde copalli'den gelme.. Ağaç reçinesinden elde edilen tütsü demek. Mezoamerikan halklarından beri kullanıla gelen Copal ölüler gününün ve altarların vaz geçilmez bir parçası.

9- PAN DE MUERTO.. Ölüler günü için hazırlanmış özel ekmek. Altarlara konur. Daha ziyade kahveye ve sıcak çikolataya batırılarak tüketilir.

10- OFRENDA..Ölüler gününde ölmüşlerin ruhu için  Altara konan meyve, sebze, yiyecekler, çörekler..gibi şeyler.

Ya, akşam oldu acıkmadınız mı? Ölmüşlerin karınlarını doyurduk sıra bize gelmedi mi daha?

Meksiko City'deki ajanımız Titreyen Bıyık’ın Lokantasındayız..

Ajanlığı çakılmasın diye Titreyen Bıyık  burada şef garson olarak  çalışıyor. Tüm siparişleri hiç bir yere yazmadan o meşhur ve yetenekli bıyığını titreterek alıyor. Aramızda kalsın, aşağıdaki beyaz gömlekli olan Titreyen Bıyık, yanındaki sakallı da Meksika Masası şefi olan amiri Senyör Atmaca(Kod adı Aziz Mu). Masadaki hastası olduğum Guacamole’den tam not aldılar bizden.

 



























































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder